BARDA

Barda Tiyatro Oyunu

 

Serdar Akar’ın kült filmi Barda, Işıl Kasapoğlu yönetmenliği ile sahneye uyarlandı.

Suç ve şiddet bireysel mi yoksa toplumsal mı sorusunu soran oyun, günümüzde şiddet, suç ve adalet üçgeninde izleyicilere bir ayna tutarken, topluma pek çok soru da soruyor.

Bu kez herhangi bir barda şiddete, insanın karanlık tarafına tanık olmak için değil, şiddetle yüzleşmek için. Çünkü şiddet her yerde. Evde, sokakta, okulda, adliyede, karakolda, hastanede, ibadethanede. Ve tabii barda! Şiddet maalesef, durmadan yeniden ve yeniden üretiliyor. Çünkü şiddet, dışımızda, başkalarınca, kurum ve kuruluşlarla, yasa ve hukukla bize ya da başkalarına uygulanan bir davranış değil. Bizzat bizi biz yapan bir olgu.

Selim, Patlak, Kırkbeş, Çırak ve Gülsüm kurbanları kadar kendilerini de katman katman soyarak bu karanlık öze ulaşıyor şimdi. Seyirci koltuklarına etten, kandan, korkudan, arzulardan bir ayna tutuyorlar. İnsandan bir ayna.

Hep bir camın ardından baktın şiddete ya da sana uygulandığında hapsedildiğin derinin içinden.

Şimdi ona bir aynada bakacak cesaretin var mı?

İnsandan bir aynada.

Öyleyse perde...

Kült film Barda’nın yönetmeni Serdar Akar, Barda tiyatro oyunu için şu yorumları yaptı:

“Tiyatro, doğası ve tarihi gereği zaten sinemadan daha eski bir sanat dalı. Bu yüzden, tiyatro oyunu olarak Barda, benim için ilk Barda. Ve bana ilk Barda’nın tiyatro olması gerektiğini hissettiriyor. Oyunu merakla bekliyorum. Işıl hocanın yönetmenliğinde, Tardu, Deniz ve diğer arkadaşların oyunculuğuyla, bambaşka bir derinlik kazanacağının düşünüyorum. Barda filmini 2007 yılında çekmiştim. 2025 yılında ise Barda tiyatro oyunu bize, bireysel ve toplumsal şiddetin geldiği nokta açısından yeni bir bakış açısı katacak, bugünün dünyasında bizlere ayna olacaktır.”